Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Joseph Borrell de Brüksel’de gerçekleştirilen Dışişleri Bakanları toplantısının ardından düzenlediği basın toplantısında Türkiye hakkında açıklamalarda bulundu. Borrell, “Bugün Türkiye konusunu ele aldık. Bu konu Avrupa Komisyonu ile birlikte hazırladığımız raporda yer alacak” dedi.
Basın toplantısında bir gazetecinin AB’nin Türkiye’den, vize serbestisi ve Gümrük Birliği’nin modernizasyonundan beklentilerinin neler olduğu sorusuna AB-Türkiye ilişkilerinin tek yönlü bir yol olmadığını söyleyerek yanıt veren Borrel, meselenin sadece Brüksel’in Türkiye’den beklentilerinin değil, Türkiye’nin AB’den beklentilerinin de bu sürecin bir modülü olduğunu hatırlattı.
Doğu Akdeniz’de gerilimi kalıcı olarak azaltmanın şartı
Her iki tarafın da Ankara ile Brüksel arasında daha güçlü bir ilişki istediğini vurgulayan Borrell, 2018’den bu yana donan bağların yeniden canlanması için Doğu Akdeniz ve Kıbrıs’ı ana konular olarak sıraladı. Doğu Akdeniz’de gerilimlerden arındırılmış kalıcı bir ortamın tesis edilmesinin bölgenin güvenlik ve istikrarı açısından büyük önem taşıdığını belirten Borrell, Kıbrıs meselesinin de kilit bir mesele olduğunu belirterek, sorunun Birleşmiş Milletler kararları doğrultusunda çözülmesi gerektiğini vurguladı.
Almanya Dışişleri Bakanı, Ankara zor bir dönemden geçiyor diye ‘hediye’ verilemeyeceğini söyledi. Fotoğraf: Henry Nicholls/WPA Havuzu/Getty Images
“Temel hak ve özgürlükler ve değerler anahtar değere sahiptir”
Yüksek Temsilci, Ankara’nın da imzaladığı İnsan Hakları Sözleşmesi’nde tanımlanan temel hak ve değerlerin uygulanmasının ilişkilerin canlanması için büyük önem taşıdığını da vurguladı.
“AB’nin Türkiye ile ilişki kurmasının elzem olduğunu biliyoruz” diyen Borrell, Ankara ile Brüksel arasındaki farklılıkları ortadan kaldırmak ve ortak çıkarları öne çıkarmak için çaba gösterilmesi gerektiğinin farkında olduklarını ve zaten hedefin bu olduğunu sözlerine ekledi.
Borrell huzurunda açıklamalarda bulunan Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbbock, Mayıs ayında Türkiye’de yapılacak seçimlerin ardından AB ve Türkiye’nin çıkarlarının stratejik olarak gözden geçirilmesi gerektiğini söyledi. Türkiye’yi “AB’nin tedirgin ama küresel olarak stratejik açıdan önemli doğrudan komşusu” olarak nitelendiren Baerbock, Türkiye’nin hukuk devleti olmaktan ve insan haklarını gözetmekten uzak olduğuna da işaret ederek, “Zor bir dönemden geçtiği için Ankara’ya hediye verilemez” dedi.
Reuters, DW/ ETO, Birleşik Krallık
DW Türkçe’ye VPN ile nasıl erişebilirim?
